Deyimler günlük konuşma dilinin en önemli ögeleri arasında yer alır. Bir ülkenin kültürünü, gelenek ve zenginliğini anlamak için o dilin deyimlerini incelemek yeterlidir. Online Almanca kursu alırken siz de Almanca deyimleri öğrenerek hem Alman kültürünü öğrenebilir hem de günlük konuşma dilinizi güçlendirebilirsiniz. Bunun için sizlere kolaylık sağlamak adına Almancada en çok kullanılan deyimlerden bazılarını listeledik. Bu listede yer alan deyimleri günlük Almanca pratiklerinize ekleyerek kısa sürede daha akıcı ve anlaşılır bir şekilde Almanca konuşabilirsiniz.
Almanca Deyimler Listesi
- Pech haben: Şansı olmamak.
- Das macht nichts: Zararı yok.
- Es ist aus: Bitti, sona erdi, kapandı.
- Du ist mir Wurst : Bu benim için fark etmez.
- Nur Bahnhof verstehen : Anlattığın şey hakkında hiçbir fikrim yok.
- ein Fisch auf dem Trockenen : Herhangi bir sebeple ne yapacağını bilememek, çok şaşırmak, sudan çıkmış balığa dönmek.
- Recht haben: Haklı olmak, hakkı olmak.
- Nichts dafürkönnen: Elinden bir şey gelmemek, çaresiz olmak.
- Jemanden die Daumen drücken : Birisine şans dilemek.
- Fix und fertig sein : Çok yorulmak, yorgunluktan bitap düşmek.
- da Liegt der Hund begraben : İşin özü, konunun temeli
- Wo Sich Fucsh und Hase gute nacht sagen : Kuş uçmaz kervan geçmez
- Von mir aus: Benim için hava hoş, fark etmez.
- Jemanden auf den Keks gehen : Birisini çok kızdırmak.
- Das Haar in der Suppe suchen/finden : Her şeyde bir kusur bulmak.
- Zwei Fiegen mit einer klappe Schlagen : Bir taşla iki kuş vurmak.
- Auf die Nerven gehen: Birisinin sinirlerine dokunmak, birisini sinir etmek.
- Einen Korb bekommen : Reddedilmek.
- Das Kind mit dem Bade ausschütten : Kurunun yanında yaşın da yanması.
- kein Blatt vor den Mund nehmen : ağzında bakla ıslanmamak, açık sözlü olmak
- sich Rat holen : akıl danışmak, fikir almak
- mehr und mehr : Durmadan, gittikçe artan ölçüde, devamlı
- sein Brot verdienen : geçimini sağlamak, ekmek parası kazanmak
- im Laufe der Zeit : zamanla, yavaş yavaş
- von Tag zu Tag : günden güne, gün geçtikçe
- bei Laune sein : keyfi yerinde olmak
- von Kopf bis Fuss : baştan aşağı, tepeden tırnağa